17 Mayıs 2013 Cuma

lisenin ilk günü


Lisenin ilk günü. önceleri liseyi o kadar abartmışlardı ki bambaşka bir dünyaya gideceğimi sanmıştım. çünkü ben yaşça büyük abilerin yanında büyüdüğüm için hayatım onların lise anılarını dinleyip "vay anasını olaya bak" diyerek geçirdiğimden çok fazla beklentiyle gitmiştim. sonraları hep "siz tabii yapmayın, iyi bişey değil" deselerde içimde her zaman ukte kalırdı. bu heyecanla girdim yatağa. yarın liseye başlayacağım. liseye.. hani o her boktan çıkan "liseli kızlar, liseli kız resimleri" reklamlarını görünce liseyi insan çıplaklar kampı sanıyo. "abi yukarı katta yiyişirdik şöyle olurdu böyle yapardık kızı eve götürdüm.." bu cümleleri hep duyardım ve inanılmaz tetikledi beni liseyi seks cenneti sanıyodum.

neyse o gece uyuyamadım " her zaman olduğu gibi ".. ne zaman ertesi gün kan verecek,okula başlayacak,yola çıkacak, karne alacak olsam uyuyamazdım. bu gelenek o gece de değişmedi. sabaha kadar dönüp durdum sabahı ettim. kalktım. uzun zamandır okul pantolonu giymemenin verdiği rahatsızlık vardı.  babamın oğlum kravatını yukarı çek ısrarına rağmen yine bildiğimi yaptım. liseliyim lan ben. sen kimsin ki. çılgınım ben. büyüdüm artık ben.. ne kravatı.

babam beni okula bıraktı yanımda nedense annem de vardı. sanki ilkokula başlıyoruz niye geldin be kadın. bir ara ben ağlarken akan sümüğümü başımı tutup hınkırtarak silerken ağlama oğlum diyecek diye çok korktum. okulda boyuma uygun tek bayandı annem. bana hala öğütler vermeyi ihmal etmiyordu. "oğlum bak müdürün senin baş yardımcındır.." diye başladı. ben anneme kafa sallayıp etrafta kız kesmeye başladım. çünkü bilenler bilir. okulun ilk günü o gözlerin doyması lazım. bir tek ilk gün adam gibi geliyolar diğer günler koyveriyorlar. olabildiğince hafızama kız kaydetme peşindeydim. bu arada annem beni bırakmıyor nasihatlarına devam ediyordu. zil çalınca yeni başlayanlar hemen belli oldu. panik dipten dibe vurmaya başladı. koca okulun bahçesinde saatlerce döndürülüp sonra serbest bırakılan bebek misali anlamsızca dönmeye başladık.  10. sınıflar için sorun yoktu. annem beni kalabalığa doğru saldı. hadi git hadi hadi...

müdür eline mikrofon alıp "dokuzuncu sınıflar  şöyle gelin. evladım. oğlum kızım. sol diyorum yavrum solun neresi senin.." gavat ilk günden disiplini göstermeye çalışıyor. ulan biz zaten zor atmışız oraya kendimizi gözümüz kız arıyor deli gibi bi de seni mi dinleyeceğiz. geçtim bir sıraya duruyorum. kuul davranma çabasının sınırındayım. az daha kuul olursam boşluğa düşecem artık. sonuçta lise burası. lise erkekler için genelde cinsel bir anlam taşır. nedenini bilmiyorum ama öyledir yani. bunu erkeklerin yüzünden de okuyorum zaten. kimse kendine bakmıyo kızlara bakıyo. önce kendinize bakın aminor. hala 21.yüzyılda beyaz çorap giyip okula salınmışsınız size mi bakacaklar.

şimdi burada erkeklerin itin götüne sokup kızları yücelterek "lan aynı lisedeyiz belki birkaç kız tavlarım" demeyeceğim. kızlarda alıp başını gitmiş bir göt kalkması. ne var lan bu kadar. tamam erken olgunlaştınızda bu kadar da hava yapılmaz ki aminor. daha dün gece annenden rica minnet makyaj setini isteyen sen değil miydin ? nerede kaldı büyüklüğün. ders kitaplarını okul çantası yerine normal kadın çantasına koyup geliyosun lan ne bu havalar.

adımız okundu sınıflara girdik. ben yine abilerimden duyduğum kadarıyla lisede sadece arka sıra var sanıyodum. hayatımda hiç bir  adamın lisedeyken ön sıralara oturduğunu duymadım ki ben ne yapıyım. herkes en arka sırada olurdu kesin. kaynatırlardı. hocaya kafa tutarlardı. hoca bunlara "atatürk sizin yaşınızdayken okul birincisi " derdi. bunlarda hoca ya " sizin yaşınızdaykende cumhurbaşkanı" derdi. hoca hep göt olurdu. ben gittim hayvan gibi en arka dip sırayı kaptım. 50 kişilik sınıflarda geçirdiğim için ilkokulu yanıma biri gelir sonra önümüze birileri oturur kaynaşırız sanıyordum.aminor sınıf 25 kişiymiş. bırak yanıma birinin oturmasını herkes tek oturuyo resmen. benim tipten tiksinmiş olacaklarki herkes bir yere konuşlamış en yakın arkadaşlar 2 sıra önce. arkada mahsur kaldım. kimse bakmıyor lan bana. sınıfa ilk girdiğimde yüz buruşturduğum cam kenarı evlere şenlik herkes oraya gitmiş arkada 5-6 bebe ne güzel ortamı kurmuş konuşuyolar. ben se en dipte mal gibiydim. yapacak birşey yok. en azından kuulum dedim polyannacılık oynadım. o sırada annem sınıfa girdi. 17 yıldır musti der kalabalığı görünce resmileşip mustafa dedi bana. normal mustafa da değil. "mustafa haydi arkadaşına da ver o da oynasın" daki mustafa'ydı bu ses tonu. kuul adamlığımda kalmamıştı. herkesin gözü bende. ben kalkarken polat edasında kalkmıştım ama ne kadar polat olabilirdim ki aminor. "oğlum ben gidiyorum bu sınıf seçme sınıfmış çalışkanları bir araya toplamışlar burada kal mutlaka gitme başka sınıflara" diye tembih etti bana. annem gittikten sonra arkamı döndüm herkes bana bakıyodu. rezillikti lan bu. allah belasını versin böyle kaderin. arkadaş ortamım yoktu ama en azından kuul imajım vardı. annem sağolsun artık o da yok. gittim oturdum yerime. babasından tokat yemiş adam gibi..

sonra öğretmen geldi bir tane. o gün sadece bir dersimiz doluydu o da din dersi. sanırım günaha gireceklerini falan sandılar. "din dersi boş kalmasın" diye matematikçiyi yollamışlar. adamlardaki din sevdasına bak. geldi konuştu. "bakın çocuklar artık büyüdünüz. abi oldunuz.. abla oldunuz.. sekizinci sınıfta daha büyümemiştiniz.." amına koyim ben 10 yıldır okuyorum her sene böyle dendi la. artık büyüdünüz. mutlaka birilerine örnek olacaz. her sene de bu gaz verilmez ki la. hala bazı mallar "artık büyüdük 70 milyon bizi izliyo davranışlarımı düzelteyim" çabasında. ben artık alıştım. biliyorum çünkü o hoca bir üst sınıfa girince de " bakın artık abi abla oldunuz. 9. sınıfta çocuktunuz.." diyecek. hayatın her alanında mal gibi sorumluluk yükleniyo. insan istemedikçe bir sorumluluğu almamalı. değeri kalmıyo çünkü.  hayatımda görmediğim etmediğim bebelere niye örnek olacam ki ? onlar hayatında tanımadıkları etmedikleri insanları örnek alacaksa siktirsinler gitsinler oksijeni israf etmesinler aminor.

tenefüs zili çaldı. herkes dışarı çıktı ben vurdum kafayı yattım. her lisede olduğu gibi bizden büyük bebeler sınıfa dalıp serbest kıyafetlerle kendilerini ispatlama yarışına girdiler. mal mal esprı yapıp gülüyolardı. " bu nası sınıf omoğğaa goim la  neşet omoğa goyim oğlum muhöhöh.." bu olanları büyük bir zevkle izledim. sirk niyetine beleş palyanço gösterisi gibiydi. cidden öyleydi la. 2 dakika sonra gittiler. bizde arkalarından baktık.ne geçti acaba ellerine. bizi aşağıldınız iyi güzel. serbest geldiniz bravo. çok matraksınız aferin. ee ? adamlar mal gibi önümüzde şakalaşıp durdu ya la. neyseki gittiler. onlar başka sınıflara girip eğlenirken benim içimde bütün bir sene arkadaş yapamama korkusu vardı. şuna bak kimse bakmıyordu. annesi sınıfa giren çocukla ne konuşacakalrdı.

sıkılmıştım.. 3 saattir konuşmuyordum sadece yatıyordum her ders boş geçiyodu. 3 saat hiç konuşmamak benim gibi biri için rekor sayılırdı bilenler bilir yani.. insanlar eğleniyor ben mal gibi yatıyordum en arka sırada. sonra..sonra..o sınıftaki en iyi  arkadaşım olacak insan benim tüm lise hayatımı değiştiren o manalı sözlerini söyledi :

"oğlum mal mısın orda tek başına oturuyon mal gibi gelsene buraya.." evet pek hayat değiştirecek bir söz olmasada benimkini değiştirdi. gittim yanlarına. hemen samimi olduk. yıllardır kavuşmayı bekleyen insanlar gibi ısındık birbirimize. sonra diğerleriyle.. arkadaşlık ortamı çok iyi kuruldu  ve benim içimdeki dertte bu şekilde bimiş oldu. lisenin mental açıdan orta okuldan bir farkı yok. ama çok garip bir şekilde hayatımda bu kadar sosyalleştiğim başka bir yerde yok açıkçası. bir olayı var ama çözemedim hala... büyüyoruz sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder