24 Temmuz 2012 Salı
Türkiye'de okul faciası..
öğrencilik hayatım 10 senedir devam ediyor. 10 sene insanın okulu tanıması , insanlara nasıl yön verdiğini anlaması için yeterli bir süreç. özellikle de benim için. okulun bir "eğitim" kurumu değil de " ıslahevi " olduğunu liseye geçince anladım ve gözlemlerim devam etti bundan sonra. bu gözlemlerimden sonra şimdi rahatlıkla söyleyebilirim ki insanların bu ortamda üniversiteyi kazanması değil okulunu bitirip hala kendini geliştirecek hırsı kendinde bulması bile başarıdır bana göre.
başarılı bir öğrenci değildim. her " normal " insan gibi. öğretmen diye anılan ancak sadece birer memur olan insanların gözleri ben ve benim gibilerin üzerindeydi devamlı. bu yüzden öğretmenlerden çok azar işittim. işin kötü tarafı sadece azar işitmiş olmamdı. 10 senelik öğrencilik hayatımda beni benim gibi düşünüp , bana tatlı dille bir şeyler kazandırmaya çalışan öğretmen sayısı bir elin parmaklarını geçmez. diğerlerine de tabii. kullandıkları söz ve özellikle de bize her bakışlarında bizlere insan muamelesi yapmadıklarını çok rahat anlardınız. ilkokulda bir kız çocuğunu sert bir tokatla döven öğretmeni gördükten sonra onların bu " öğretmen " sıfatına layık olamadığını gördüm. türkiye'de ki hocaların en az %80 inin bu şekilde olması işin daha acı tarafı olsa gerek. devlet öğretmelere düşük maaş veriyor diye bunun sıkıntısını bizim çekmemiz kadar saçma bir şey olamazdı. aldığın para , yaşadığın sıkıntı ne olursa olsun gelişim çağındaki bireylere dünya görüşü kazandırma işinin parayla alakalı olmadığını öğrenmesi lazım türk öğretmenlerinin. bütün bunlara karşı hala " biz sizin yaşınızda daha fakirdik" , " biz sizin yaşınızda halı yerdik" , " biz sizin yaşınızda 16 saat çalışırdık" diyip duruyorlar pişkin pişkin. yahu kardeşim anlatamıyorum. barış manço ile büyümüş , türkiye'nin sosyalist zamanlarında amacı olan öğretmenler tarafından eğitim görmüş , kapitalizmin bu kadar sikmediği bir zamanda gençliğini yaşamışsın. kendinle neden kıyaslıyorsun ki bizi ?
ders kitaplarını anlatmaya bile çekiniyorum. ergenlik çağındaki insanların yükselen milliyetçilik hastalığını çok iyi analiz etmişler. dünyada olan biten her güzel şeyi türklere mal edip , zaten eğitim alamayan insanlara milliyetçiliği çok iyi enpoze ediyorlar. neden milliyetçi olduklarını sorgulatmak yerine bu boş kafalara iyice bu hastalığı yayıyorlar. çocuk da kendini hiç bir bok yapmadığı halde bir şey yapmış sanıyor. dünyaya hiç bir görüş , fikir akımı vermeyip bu kadar götü kalkık başka millet var mıdır acaba. okullarımızdaki bu saçma sapan milliyetçilik dayatmaları yüzünden hala hiç bir bok yapmayıp 700 yıl önce kurulan osmanlı ile övünüyoruz. fatih sultan mehmet 22 yaşında karadan deniz yürütüp istanbul'u fethetti diye bizim arka sıradaki osman tribe giriyor anasını satıyım. tamam büyük başarı da kardeşim 600 yıl geçmiş üzerinden ya. çoğu türk insanı çanakalle zaferi veya kurtuluş savaşıyla değil de osmanlı ile övünüyor. neden ? çünkü osmanlı 6 kıtaya hükmetti. neden? çünkü osmanlı en güçlüsüydü. güçsüz insanların güce gitmesi ve o gücü hayatı pahasına savunmasından kaynaklı bu. neden böyleyiz çünkü 8 yaşından 24 yaşına kadar ezik yetiştiriliyoruz. buna " ben madem düşük maaş alıyorum o zaman bu çocuklardan bir bok olmaz " diyen eğitimcilerin çok büyük payı var. sikeyim böyle hayatı lan. bir çocuk bir işi kendisinin yapabileceğine olan inancı eğitim kurumunda yeşermeyeceke nerede yeşerecek. sikerim öyle kurumu. bu çocuklar büyüyünce işte günümüzdeki gibi nuri şahin real madrid'e gittiğinde gururlanıyorlar. real madrid 4 tane türk futbolcu aldı. aldığına da pişman oldu zaten bu yüzden. başarılı olan bir türk , onun başarısıyla gururlanan 70 milyon türk...
tabii ki burda her boku okula atmak saçma ancak konumuz okulla ilgili. diğer konular hakkında söyleyeceklerim de var elbet !
sosyal mesaj verip " haydi hayata gülümseyelim , okulumuzu sevelim ve öğretmenlerimize saygı duyalım " demeyeceğim bu yazının sonunda. hayata da gülmeyin okulu da sevmeyin ve öğretmenliği sadece para kazandığı bir meslek olarak gören öğretmenlere de saygı duymayın. konuşmayın mı dedi ? daha fazla konuşun amına koyim. " konuşarak halletme " devrindeyiz değiliz. gerçek şu ki çivi çiviyi söküyor. kendilerine saygısı bitene kadar devam edin yüzsüzlüğe. çünkü onlar senelerce bunu yaptılar bize.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder